Hattat Mehmet Şefik Efendi
1820 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Süleyman Mahir Bey’dir. Trabzonlu Laz Ömer Efendi’nin öğrencilerinden Ali Vasfi Efendi’den sülüs – nesih yazılarını öğrendi. Onun vefatından sonra teyzesinin kocası olan Mustafa İzzet Efendi’ye devam etti. Hocasının sevgi ve teveccühünü o derece kazandı ki bir gün Şefik Bey’in eserlerine bakarken Kadıasker Efendinin heyecanla “Şefik, Allah beni sensiz Cennet’e koymasın!” dediği nakledilir. Ta’lik yazıyı da Ali Haydar Bey’den öğrenmiştir.
1845’de Muzika-ı Humayûn ve saray yazı hocalığına getirildi. 1855’te Bursa’da meydana gelen depremde harap olan Ulu Cami’nin duvarlarındaki yazıları Abdülfettah Efendi ile beraber tamir ederek bazı levhalar yazmıştır. Ayasofya Camii’nin mihrap içinde hakkedilmiş ayet-i kerime, Kudüs’te Kubbetü’s Sahra’nın çini üzerine nakşolunmuş Yasin Sûresi, Sultan Abdülmecid Türbesi’nin kuşak yazıları, İstanbul Üniversitesi’nin Bayezid’deki merkez binası üzerindeki yeşil zeminli celi sülüs mermer kitabesi onun yazılarıdır. İki Mushaf, sekiz Delailü’l Hayrat, birçok murakka ve levha bırakmıştır.
Öğrencileri arasında Hasan Rıza ve Çırçırlı Ali Efendi’ler ilk akla gelen isimlerdir. Bir dönem muallimlik yaptı. Sülüs, nesih, celî divani yazıda ve liyakatte en üst derecelere yükseldi. 1880 yılında vefat eden Şefik Bey’in kabri Yahya Efendi Dergahı’nın haziresindedir.