All for Joomla All for Webmasters

Fatma Rikkat Kunt

27 Nisan 1903 günü Beylerbeyi’nde dünyaya geldi. Babası Osmanlı Devleti’nde vali, nâzır, âyaân azası görevlerinde bulunan ve dört ciltlik Büyük Türk Lügati adlı eseri ile tanınan Hüseyin Kazım Kadri Bey; annesi Güzide Hanım’dır.

Babasının yakın arkadaşı olan Tevfik Fikret’in arzusu üzerine kendisin “Fatma Rikkat” adı verildi.[3]. Devlet adamı olan babasının sık sık görev yeri değiştirmesinden dolayı Serez’de, Selanik’te Halep’te bulundu. İlköğrenimini Fransız mürebbiyelerden aldı; Fransızca’yı anadili Türkçe ile beraber öğrendi.

Babası siyaseti bırakmaya ve İstanbul’dan ayrılmaya karar verince ailecek yerleştikleri Beyrut’ta önce Fransız okuluna, ardından Alman okuluna devam etti.

1918’de Suriye ve Lübnan’ın Osmanlı Devleti toprağı olmaktan çıkması üzerine ailesi ile İstanbul’a döndü. Rikkat Hanım Ali Sami Boyar’dan resim, Mehmet Akif Ersoy’dan edebiyat, Langaberg adlı Alman piyano hocasından piyano dersleri aldı.

1920’de İsmail Bey (Sarıca) ile ilk evliliğini yaptı. Eşinin dişçilik öğrenimi için üç sene yaşadıkları Almanya’da kendisi de konservatuara devam ederek piyano eğitimi aldı. İstanbul’un kurtuluşu üzerine döndükleri İstanbul’da 1924’te oğlu Reşid dünyaya geldi. Bu evliliği 1925’te sonlandı. İkinci evliliğini 1926’da Hariciyeci Fahrettin Çağatay ile yaptı.[4] Eşinin görevi nedeniyle bür süre Atina’da yaşadı. Bu evlilikten ikinci oğlu Nur dünyaya geldi. İkinci evliliği de birkaç sene içinde sona erdi.

İkinci evliliğinin sonlanmasının ardından babasının dayısı olan edebiyat profesörü İsmail Hikmet Ertaylan’ın tavsiyesi ile tezhip öğrenmek üzere Akademi’de eğitime başladı. İlk tezhip hocası İsmail Hakkı Altınbezer idi. Daha sonra çini hocası Feyzullah Dayıgil’in atölyesine geçti. Desen çizmekte çok usta olan Dayıgil, nefes darlığı nedeniyle renklendirme yapamadığından Rikkat Hanım onun çizdiği desenleri boyayarak hocasının birçok eserini renklendirdi. Böylece “desen Feyzi, tezhip Rikkat” olarak imzalı birçok tezhip örneği hazırladılar. Rikkat Hanım, sanat çalışmaları sürerken bir yandan da Akademideki İngilizce kurslarına devam etti. 1944 yılında mezun olduktan sonra aynı Akademi kütüphanesinden dört yıl kütüphane memuru olarak görev yaptı. 1948 yılında Akademi’de çini ve tezhip hocalığına başladı. Göreve başladığı sırada Akademi Kütüphanesi’nde çıkan bir yangın sonucu bütün sanat kitaplarının yanması sanatçıyı derinden etkiledi. 1968 yılında Akademi’den emekli oldu. Onun emekli olması ile birlikte kurumdaki tezhip atölyesi de kapandı.

Kunt, emekli olduktan sonra Beylerbeyi’ndeki evinde eser bezemeye ve öğrenci yetiştirmeye devam etti. 1968 yılında yaşanan sel baskınından ötürü Lizbon’daki Gülbenkyan Müzesi’nde zarar gören Türk eserlerinin restorasyonu için 1970 senesinde Emin Barın ve İslam Seçen ile birlikte Portekiz’e davet edildi. Bu arada Ali Şîr Nevâî’nin eserlerinde bulunan minyatürlerin restorasyonuna başlayan Rikkat Kunt, sağlığının bozulması üzerine İstanbul’a döndü. Geri kalan minyatürlerin restorasyonlarına evinde devam edip tamamladı.

Geçirdiği kalp krizi sonucu 14 Ocak 1986’da Beylerbeyi’nde hayatını kaybetti. Cenazesi, Beylerbeyi Küplüce Mezarlığı’na defnedildi.